World War Z 2’nin Yönetmen Koltuğunda David Fincher’ın Olacağı Kesinleşti!

İlk olarak 2013 yılında karşımıza gelen World War Z; oyuncuları, kadrosu ve hikayesiyle büyük bir beğeni toplamıştı. Vizyona girer girmez dünyanın sonu konulu en iyi kıyamet filmleri listesine ilk sıralara yerleşen World War Z, Brad Pitt, Mireille Enos, Daniella Kertesz gibi oyuncularıyla gişede harikalar yaratmıştı.

Yönetmen koltuğunda Marc Foster’ın oturduğu film, yakaladığı başarıyla unutulmaz zombi filmleri arasına da adını yazdırmıştı. Ve filmin devam halkasının çekilmesini kaçınılmaz kılmıştı. Neticede Dünyalar Savaşı Z 2, izleyicilerin uzun süredir merakla beklediği filmlerden. İşte bu noktada; verilen son bilgi World War Z hayranlarını sevindirdi.
Habere göre; usta yönetmen David Fincher’ın World War Z 2’nin yönetmeni olacağı kesinleşti.

Hatırlarsanız, aylar önce paylaştığımız haberde devam filmini yönetecek kişinin David Fincher olacağı ve World War Z 2’nin 9 Haziran 2017’de gösterime gireceği bilgileri vardı. Ancak hepimizin
bildiği gibi bu olmadı!
Teknik ekibi ve oyuncu kadrosu konusunda yaşanan aksaklıklardan dolayı muallakta kalan World War Z 2’yi görmek için 2018’i beklememiz gerektiğini açıkça görmüştük.

Öte yandan, kült filmleriyle tanınan David Fincher’ın Dünyalar Savaşı Z 2’de yer alacak olması bu uzun bekleyişimizin karşılıksız kalmayacağını gösteriyor. Halihazırda yayınlanan Netflix dizisi Mindhunter’a da imzasını atan efsanevi yönetmen, çekimlerin başlamasına çok az kaldığı yönünde konuşmalar yaptı.

En güzel filmler denildiğinde akla gelen Se7en, Fight Club, The Curious Case of Benjamin Button’dan sonra ikilinin 4. kez bir araya geleceği bu film, en az diğerleri kadar başarılı olacak gibi görünüyor. Fakat sanıyorum ki 2019’dan önce buna şahitlik edemeyeceğiz.

Telefonda Reklam Virüsü Nasıl Temizlenir ?

Akıllı diye tabir ettiğimiz cihazlar daha doğrusu telefonda reklam sorunu yaşamak bizi hayli bir can sıkıcı noktaya getirebilir. Android sürekli reklam çıkıyor diye yakındığımız durumlarda ise merak etmeyin yardımınıza yetişiyorum. Artık yapmamız gereken tek şey ise telefonu analiz etmek olacaktır.

 Hemen hemen yapılacakları size aşağıda ki gibi sıralamak isterim ;

    Ne zamandan beri sürekli reklam görüyorsunuz ?
    Hangi siteye girdikten sonrasında sürekli reklam görmeye başladınız ?
    Hangi uygulamayı indirdikten sonrasında sürekli reklam görmeye başladınız ?

 Gibi benzeri sorulara önce kendinizin bir cevap vermesi gerekmektedir ve Android işletim sistemine sahip akıllı cihazınızda ki arka planda çalışan uygulamalara bir göz gezdirmenizi temenni ederiz. Zaman zaman arka planda çalışan uygulamaları kapatarak gözlem yapabilirsiniz.


Eğer son indirdiğiniz bir kaç uygulamayı silin ve ardından;

    Android cihazda hala reklam görüyor musunuz ?

 Adlı soruyu kendinize sorun. Eğer reklam görmeye başladı iseniz bu internet sayfasını artık burada kapatabilirsiniz. Fakat hala ve hala Android reklam virüsü görüyor iseniz yapmanız gereken son 2 basamak işlem kalmış bulunmaktadır. Bunlar ise;

    Malwarebytes gibi Antivirüs mobil uygulamaları ile telefonunuzu taratmak.
    Android cihazınızı sıfırlamak.

 Yukarıda saymış olduğum işlemin öncelikle birinci basamağında ki uygulamayı Play Store ‘dan indirin ve ardından Android işletim sistemine sahip akıllı cihazınızı taratın. Hiç bir şekilde bir sonuç bulunamadığında ve virüsler silinse bile hala reklam görmeye devam ediyor iseniz ise yapmanız gereken işlem ikinci basamağa geçmek olacaktır.

 İkinci basamakta bahsettiğimiz işlemi yapmak için ve kesin olarak telefon reklam virüsü silme işlemini yapmak istiyor iseniz sizlere “Android Cihazdaki Verileri Tamamen Silmenin Yolu” adlı yazımıza bir göz atmanızı temenni ederiz. Üzerine tıklayarak ulaşacağımız yazıda telefonunuzda ki verileri nasıl tamamen sileceğinizi ve telefonu aldığınız ilk güne döndürecek bilgileri bulabilirsiniz.

Star Wars Battlefront II İnceleme

Star Wars serisinin yeni oyunu, en sonunda beğenimize sunuldu. Eski ve tanıdık bir isim olmasına rağmen, yepyeni bir isim olan Star Wars Battlefront II‘yi satın almayı düşünüyor, fakat emin olamıyorsanız, bu inceleme ile kararsızlığınızı büyük oranda değiştirebileceğimi düşünüyorum. Oyunu beğenip beğenmediğimi merak ediyorsanız, yazıyı biraz okumanız gerekli, çünkü hem beğendiğim, hem de beğenmediğim bütün özelliklerden bahsedeceğim. Star Wars Battlefront 2, beğendiğim özellik kadar, beğenmediğim, hatta beni soğutan özelliklere de sahip.

Star Wars Battlefront 2 hikayesi, bizleri tatmin edecek bir kısmı kapsıyor.

Star Wars Battlefront II, Frostbite Engine ile geliştirilmiş olan ve arkasında EA, Criterion Games gibi önemli isimleri bulunduran bir yapım. Hem 3. kişi bakış açısı, hem de 1. kişi bakış açısı ile bir oynanış sunan oyun, 17 Kasım 2017 tarihinde çıkışını gerçekleştirdi. Seri hakkında herkesin bilgisi vardır muhtemelen, zira 2017 yılında bile, “Star Wars ne ya?” tarzı soru soracak bir oyuncu olacağını düşünmüyorum. Bu sebeple, oyunun evreni hakkında da pek bir bilgi vermeye gerek yok. Fakat, hikayesinden, şöyle sürprizi bozmayacak kadar bahsetmeden geçmek olmaz tabii.

Hikaye açısından, Return of the Jedi ve The Force Awakens arasında bir zamanı tecrübe ettiğimiz Star Wars Battlefront 2, bu iki film arasında olup bitenleri bize gösteriyor. Hikayenin ayrıntılarından bahsedeyim derken, sürprizi kaçırmamak bayağı bir zor aslında. Fakat, ipuçları ile anlatacak olursam, DICE ekibinin Star Wars tarzını hikaye açısından çok iyi yansıtmayı başarmış olduğunu ve Empire tarafının ne kadar kötü olabileceğini çok iyi bir şekilde yansıtmış olduklarını belirtebilirim.

Star Wars Battlefront II ile birlikte gelen hikaye modu, hiç beklemediğim bir şekilde bayağı eğlenceliydi benim açımdan. Oyunun hikaye modu boyunca, birbirinden farklı yetenekler ve silahları farklı farklı kullanarak görevlerimizi tamamlıyoruz. Başta çok çizgisel olarak tamamlanabilen görevler, daha sonra, görevi tamamlama açısından biraz daha özgürlük sunuyor. Biraz dediysem, çok da abartmayın kafanızda. İşte, yetenekleriniz ve silahlarınızla kendi oyun tarzınızı belli ediyor, oturtuyorsunuz. Özellikle çatışma kısımları, gerçekten çok başarılıydı benim gözümde. Kendimi ciddi ciddi, Star Wars evreninde geçen bir savaşın tam ortasındaymış gibi hissettim hikaye modunda çatışmalara katılırken.

Star Wars Battlefront II içerisindeki hikaye modu, üzücü bir şekilde kısa.

Benim için hikaye modunun kötü yanı, üzücü bir şekilde kısa olmasıydı. Fakat, neyse ki DICE ekibi gelecekte bizler için biraz daha görev ekleyecekmiş oyuna. Tabii, parasıyla. EA‘den bahsediyoruz burada, lütfen. Luke Skywalker ve Han Solo‘nun, Mark Hamill ve Harrison Ford tarafından seslendirilmemiş olması sebebiyle kulağımı biraz tırmaladı açıkçası. Garip bir histi, fakat yine de orada görmek fazlasıyla iyi oldu. Hikaye modu bitince, geriye oyunun asıl odak noktası olan çoklu oyuncu modu kalıyor bizlere.

11 adet yer savaşları yaptığımız haritalardan, 5 tane de Starfighter Assault modu için harita bulunuyor. Star Wars Battlefront 2 ile bizlere, bu toplamda 16 adet bulunan haritalarda oynayabileceğimiz 6 adet de oyun modu bulunuyor. Strike oyun modunda, 8’er kişiden oluşan 2 takım, birbiriyle kıyasıya kapışıyor. Heroes vs. Villains oyun modunda, 4’er kişiden oluşan 2 kahraman takımının savaşmasına şahitlik ediyoruz. Blast oyun modunda, yakın mesafeli 20 kişilik heyecanlı bir savaşın ortasında kalıyoruz. Starfighter Assault oyun modunda, 24 adet pilotun, o hep hayal ettiğimiz savaşlarını tecrübe ediyoruz.

Star Wars Battlefront II‘deki çoklu oyunculardan biri olan Galactic Assault ile, 20’şer kişiden oluşan iki takımdan birine katılarak, görev odaklı devasa bir savaşın ortasında kalıyoruz. Bu oyun modunda aynı zamanda araçları kullanabiliyor, 4 asker sınıfından birini seçebiliyor, destek çağırabiliyor ve kahramanlardan biri olabiliyoruz. Arcade oyun modu, yerel bir oyun aslında. Fakat konsollarda, aynı ekranda birden fazla kişi oynayabiliyor. Bu oyun modunda, daha çok yapay zekaya sahip olan düşmanlara karşı oynayarak, internetimiz olmadığında veya yeteneklerimizi geliştirmek istediğimizde takılabiliyoruz.

iPhone için elektronik cam filmi: IntelliTouch+

Öne çıkan girişimler listemizde Salı günü, hem iPhone’unuzun ekranını koruyacak, hem de sahip olduğu teknoloji sayesinde ana ekran tuşunuzun yanına sanal tuşlar eklemenizi sağlayan cam filmi IntelliTouch+’ı tanıtıyoruz.

Ana ekran tuşunun yanına sanal tuşlar ekleyen cam filmi!

Telefonlarımızı istediğimiz kadar özenle baksak bile; bazen bir anlık dalgınlık, telefonumuzu düşürmemize ve ekranını kırmamıza sebebiyet verebiliyor. Akıllı telefonların gün geçtikçe gelişen teknolojileriyle birlikte; yeni bir ekran taktırmanın bedeli de, neredeyse bir telefon fiyatı kadar oluyor.

IntelliTouch+, hem iPhone’unuzun ekranını koruyan, hem de sahip olduğu teknoloji sayesinde onu elinizden düşürme ihtimalini azaltan bir cam filmi.

IntelliTouch+, uzaktan bakıldığında herkesin kullandığı klasik bir cam filmi görünümünde. Lakin içerisinde, filmin yukarısı ile aşağısının iletişimini sağlayan bir şeffaf devre bulunuyor.

Bu devre sayesinde; telefonumuzun çeşitli uygulamalarında ekranın sol ve sağ üst köşelerinde bulunan dokunmatik butonlara, ana ekran tuşu olan home tuşunun sol ve sağındaki boşluklara dokunarak erişme imkanına sahip oluyoruz.

Örneğin, Instagram’da özel mesajlarınıza erişmeniz için parmağınız ile ekranınızın sağ üst kısmına dokunmanız gerekirken, IntelliTouch+ sayesinde home tuşunuzun sağ alt kısmındaki boşluğuna dokunarak, aynı işlevi gerçekleştirebiliyorsunuz.

Yada telefonunuza gelen bildirime erişmek için o anda ekranın üst kısmına dokunmak yerine, home tuşunuzun sol veya sağ boşluğuna dokunmanız yeterli.

Parmağımızın erişemediği sol ve sağ üst taraflara, home tuşumuzun sol ve sağ yanlarını kullanarak telefonun elimizden kayma ve düşme riskini de böylece azaltmış oluyoruz. Ekranın sol ve sağ üst tarafında dokunmatik buton bulunduran tüm uygulamaları destekleyen cam filmi, parmağınızdan aldığı elektrik sayesinde çalışıyor.

Telefonunuzun mevcut 3D Touch teknolojisini kullanmanızı engellemeyen cam filmi, yüksek sıcaklığa dayanıklı Japon camından üretilmiş. Çizilmeye dayanıklı olan cam filmi, el yağınızı da ittiren bir yapıya sahip. Böylece basit bir silme işlemiyle, ekranınız ilk günkü gibi tertemiz oluyor.

Cam filmi iPhone 6’dan iPhone 8 Plus’a kadar tüm modelleri destekliyor. iPhone X, iPhone SE, iPhone 5S ve alt sürümler desteklenmiyor.

Nisan 2018’de teslimatı planlanan elektronik cam filmi IntelliTouch+, Kickstarter üzerinden desteklerinizi bekliyor.

Ürünün Türkiye kargo ücretinin 13 Kanada doları olduğunu belirtelim. Tabii ki kargo ücreti, gümrük limitine dahil değil. Aynı zamanda aşağıda yer alan paketlerdeki fiyatlarda, kanada doları üzerinden belirtilmiş. Kur değerini satın almadan önce hesaplamayı unutmayın.

Yeni Bir Nesil: İndigo Çocuklar ve Boriska'nın Sıradışı Hikayesi

İnsan kainata baktığında aklına gelen ilk düşünce bu koca evrende yalnız olup olmadığıdır. Bu konuda herkesin fikirleri var. Bu gün size Boriska adında bir çocuktan bahsedeceğim. Açıklanamayan, birçok kişinin kafasını karıştıran bir çocuk o…

Boriska; 11 Ocak 1996 Rusya doğumlu bir çocuk. Bir annesi ve bir de babası var. Onu diğerlerinden farlı kılan ise çok küçükken yaptıkları oldu. Genel olarak çocuklar resim çizmeye başladıkları zaman bizim anlamlandıramadığımız şeyler çizseler de anne ve babalarını çizdikleri resimlerde; el, kol, kıyafetler, uzun saçlı bir anne ya göbekli bir baba görürsünüz… Boris ise annesi babasını çizerken mor ile mavi renkleri kullanıyordu.

Annesi bu duruma anlam veremiyordu bir terslik vardı… Boris doğduğu gün de annesine anlamlı gözlerle bakıyordu, asla hasta olmamış ve büyürken hiç ağlamamış.
Boriska bahsettiği gezegenlerden birini çiziyor

8 aylıkken konuşan bir bebek…

Bebeklerin ağzından anne cümlesi neredeyse 1 yaşında çıkarken; Boris henüz 8 aylıktı ve rahat bir şekilde cümle kurabiliyordu. Kendisine alınan oyuncaklarla evcilik oynamıyordu, genelde geometrik şekiller yapıyordu…

Evreni anlatan küçük bir beden…

Boris 3 yaşına geldiğinde ise artık işler tamamen değişmişti artık kendini ifade edebiliyordu ve bir gün evren hakkında tüm bildiklerini ailesine anlatmaya karar verdi. Güneş sistemi içerisindeki gezegenlerden haberi vardı ancak o daha 3 yaşındaydı… Hiç birimizin bilmediği ancak bir bilim adamının hakim olabileceği şekilde gezegenlerin uygularını dahi sayabiliyordu.

Marsta yaşadım…

Boriska anlattıkça anlattı ve bir gün eski hayatında bir Marslı olduğunu, gezegeninde 7 metre boyunda yaşayan formlar halinde olduklarını söyledi. Dünyanın iklim kuşaklarını, daha önce yaşayan kadim yaşamları ve değişecek olan her şeyi anlattı…

Bu ailesini telaşa düşürdü ve doktora gitme kararı aldılar. Boris söylediği her şeyi tekrarlıyor, bahsettiği gezegenlerinin yörüngelerini doğru bir şekilde çizebiliyordu. Psikoloğu çizdiği resimleri incelediğinde ise Boris’in çok daha farklı gördüğünü fark etti; Boris insanların auralarını görebiliyor ve resimlerini buna göre çiziyordu.

Boriska bu durumun en net görüldüğü çocuktu ve ondan sonra bu tarz deneyimlerini paylaşan çocuklara özel bir isim verildi. Onlar İndigo Çocuklar oldular.

Doktorlar ise bu durumu Turuncu spektrograma olarak adlandırdılar. Muhteşem bir beyin ve neşeli yapısının nedeni buydu.

Güneş Panellerinden 10.000 Kat Fazla Enerji Üretebilen Güneş Küresi İcat edildi.

Bilim-kurgu filmlerinden çıkmış gibi gözükebilir ama bu yeni nesil güneş enerjisi jeneratörü, tek başına, binlerce güneş panelinin ürettiği enerjiden daha fazla enerji üretebiliyor.

Bu muazzam güneş enerjisi küresi, bilgisayar desteğiyle çalışan dev bir cam mermerden oluşmakta ve içerisinde bulunan bilgisayar yazılımı sayesinde Güneş’i sürekli olarak takip etmekte. Aslında bu devrimsel icat, enerjisini üretirken sadece Güneş’ten değil Ay’dan da faydalanmaktadır. Gece vakitlerinde Ay’dan yansıyan ışınları yoğunlaştırarak üretimine devam etmektedir. Enerji küresinin, günümüzde kullandığımız konvansiyonel enerji panellerinden efektif olarak 10.000 kat daha etkili olduğu söylenmektedir.

    “Son 40 yıldır güneş enerjisini PV panellerle yakalamaya çalıştık, ancak Dünya’nın Güneş etrafında dönmesinden dolayı sabit panel verimliliğini kaybediyor.”

Kürenin Çalışma Mantığı:

Hareketli cam küreler her daim Güneş’e dönerek ışınları içine alır ve top mercek, ışıkları yoğunlaştırarak içerisindeki küçük bir noktada toplar… Bu sayede enerji çok etkili bir şekilde değerlendirilir.

Bu Teknolojinin Geleceği:

André Broessel, ürünün ilk versiyonu ile 2013 yılında Dünya Teknoloji Ağı (World Technology Network)

Ödülleri yarışmasında finalist oldu, ardından icadını daha da geliştirerek bulutlu günlerde ve geceleyin bile enerji üretecek hale getirdi.

Broessel’in Rawlemon adı verdiği cihaz henüz geliştirme sürecinde ve toplumsal kullanıma sunulmuş değil fakat tüm dikkatleri üzerine çeken proje hedeflediği bütçenin neredeyse 2 katına ulaştı.

Gelişen teknoloji ile her geçen gün daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulan dünyamızda; kömür, doğal gaz gibi karbon salınımı yapan üretim tekniklerinden vazgeçilmelidir. Hal böyleyken bir an önce yeşil enerji dediğimiz, yenilenebilir enerji üretim metodlarına yönelmeli ve dünyamızı daha fazla kirletmeden enerjimizi üretebileceğimiz teknolojilere önem verilmelidir.

Google, Project Treble ile Bir ROM Devrimi Başlatacak!

Google'ın Android güncellemelerini hızlandırmak için tanıttığı Project Treble, özel stok ROM'lar oluşturma sürecini sadece 1 güne indirebiliyor.

Android telefon kullanıcılarının en büyük problemlerinden biri cihazların yavaş güncellenmesi ya da hiç güncellenmemesidir. Piyasaya çıkışının üzerinden aylar geçmesine rağmen Android 8.0 Oreo sadece %0.3’lük kullanıcı kitlesine ulaşabilirken, 2015 yılında yayınlanan Android Marshmallow %30, 2014 yılında yayınlanan Android Lollipop ise %27’lik bir kullanıcı kitlesine sahip.

Google, bu güncelleme kabusunu sona erdirip yazılım güncellemelerinin tüm cihazlara uyumlu olması için bu yıl Project Treble’ı duyurmuştu. Bu sayede yeni Android güncellemeleri çok daha hızlı gerçekleştirilebilecekti. Ne yazık ki bu durum sadece Android Oreo güncellemesini alacak cihazlar için geçerli olacak.

Huawei Mate 9, Android Nougat sürümü ile piyasaya sürülmüş olmasına karşın Çinli şirket, geçtiğimiz ay Android 8.0 Oreo için beta sürümünü yayınlamıştı. Bir XDA Developer üyesi olan geliştirici Phhusson, beta sürümünde hoş bir sürpriz keşfetti: Project Treble desteği. Phhusson asıl merak ettiği şey, Project Treble’ın özel ROM’ları geliştirmeyi kolaylaştırıp kolaylaştırmadığıydı.

Phhusson, bir başka XDA üyesi Mishaal Rahman ile birlikte Mate 9 için bir AOSP (Stok Android) ROM hazırladı. Söylediklerine göre daha önce ellerinde Mate 9 için herhangi bir AOSP ROM bulunmamasına karşın ROM’u hazırlamak sadece bir günlerini aldı. Tabii hepsi bu kadar da değil.

Phhusson, Project Treble’ın vadettiği gibi birden fazla Project Treble destekli cihazda çalışabilecek deneysel bir AOSP ROM oluşturmak için çalışmalarına devam etti. Aynı sistem görüntüsü Essential Phone, Huawei Mate 9, Honor 8 Pro, Xperia XZ1 and Xperia XZ1 Compact’a kuruldu.

Şu an için ROM’un çok başarılı olduğu söylenemez. Yeni ROM sonucunda Xperia XZ1’de bozuk bir kamera vardı, Essentiel Phone’dan ise herhangi bir ses alınamıyordu. Yine de bu durum kullanıcıların tamamen ümitsizliğe kapılmalarını gerektirmiyor. Yakın bir gelecekte pek çok modelde çalışan ROM’lara sahip olabiliriz.


kaynak:webtekno

Samsung, Galaxy A8(2018)'de Çift Ön Kamera Desteği Sunacak

Samsung, çok yakında duyuracağı Galaxy A8(2018)'de neredeyse çerçevesiz bir ekran ve çift ön kamera desteği sunacak.

Samsung, Galaxy S ve Note serilerinin ardından en iddialı telefonunu Galaxy A serisi üzerinden çıkartıyor. Her sene telefonun çıkacağı yıl ile birlikte tanıtılan A serisi, yakında çıkaracağı Galaxy A8(2018) modeli için, amiral gemilerine yaraşır bir tasarımla geliyor. Hatta bunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, amiral gemilerinde bile olmayan bazı özellikler bu orta-üst sınıf telefonda bulunuyor.

Ortaya çıkan bilgilere göre Galaxy A8(2018), “neredeyse çerçevesiz” bir ekranla birlikte gelecek. İnce çerçeveli tasarımını ön panelde sunacak ve selfie tutkunlarını adeta mutluluktan sarhoş yapacak çift ön kamera ile birlikte tamamlayan Samsung, telefonu selfie çekmeyi seven kullanıcılarına özel olarak tasarlıyor.

Galaxy S ve Note serilerinde olduğu gibi, ön tarafta fiziksel bir tuş bulunmuyor. Zaten ekranın boyutu göz önüne alındığında bunun olmasına imkan yok. Ön tarafta fiziksel tuşun olmaması, parmak izi okuyucunun arkada yer aldığı düşüncelerini akıllara getiriyor. Samsung, ekranın içine yerleştirilmiş bir parmak izi okuyucu geliştirse bile bu teknolojiyi Galaxy S serisi ile hayata geçirecektir.

Samsung’un orta-üst sınıf telefonu Galaxy A8(2018), eğer bir aksilik olmazsa önümüzdeki haftalarda tanıtılacak. Peki, sizce Galaxy S8, Note 8 gibi telefonlara ulaşamayan insanların tercih edeceği yeni Samsung cihazı kaç TL’den satışa sunulacak? Yorumlarınızı bekliyorum.

Kaynak :phonearena

Creative Assembly'den yeni oyun!

En son Alien: Isolation ve Halo Wars 2 ile karşımıza çıkan Creative Assembly, sıradaki video oyunları hakkında ilk kez resmi olarak konuştu. Yapılan açıklamalara göre bu yeni oyun, yepyeni bir seri olacak. Yani Alien veya Halo serisi, Creative Assembly tarafından gelen yeni bir oyun ile canlanmayacak. Birçok oyuncu, yeni bir Alien oyunu bekliyordu. Bu durum muhtemelen o oyuncular için kötü bir haber olacak. Her neyse, geliştirici ekipten gelen açıklamaya göre bu yeni proje, takımın bugüne kadar oluşturduğu en büyük oyun olacak. Bu yüzden şimdiden heyecanlanmaya başlayabiliriz.

Alien: Isolation ve Halo Wars ekibi, dev gibi bir video oyunu yapıyor

Peki, bu büyük oyun hakkında bildiğimiz şeyler bu kadarı ile mi sınırlı? Aslında pek sayılmaz. Çünkü bu resmi açıklamalar ardından Creative Assembly yeni iş ilanları da sürdü ve bu iş ilanları sayesinde, yeni oyun hakkında, ilk detaylara sahip olabiliyoruz. Mesela, yeni yayımlanan iş ilanlarına bakarak bu yeni oyunda silahların ve karakter yeteneklerinin olabileceğini söyleyebiliriz. Ayrıca, iş ilanlarının devamına göre oyunda bir sıralama tablosu, karakter ilerlemesi, oyun içi bir ekonomi ve etkinlikler olacak.

Özellikle bu projenin içerisinde bir ekonomi sisteminin ve sıralama tablosunun bulunacak olması, oyunun bir çoklu oyuncu oyunu olduğunu gösteriyor olabilir. Yani, sıralama tabloları direkt olarak çoklu oyuncu modunu bizlere gösterirken; oyun içi ekonomi, bu oyunun Game as a Service modelini benimseyeceğini işaret ediyor. Peki, sizce Alien: Isolation ve Halo Wars ekibi nasıl bir oyun geliştiriyor olabilir?

İnternet'te Güvenli Alışverişin 10 Kuralı

Günümüzde alışveriş işlemleri, büyük ölçüde internete taşındı. İnternet üzerinden alışveriş yapmak hem daha kolay, hem de daha avantajlı. Ancak her yerde olduğu gibi, burada da kötü niyetli insanlar bol miktarda mevcut ve paranızın güvenliği için, çok dikkatli olmalısınız. İnternet üzerinden yapılabilecek hırsızlıkları anlamak ve bunlara karşı kendinizi korumak için yapmanız gereken, oldukça kolay, ancak kolay olduğu kadar da önemli bazı ipuçları var.

İnternet'te Güvenli Alışverişin 5 Kuralı

1-Alışveriş Yapacağınız Siteyi, Google’da Arayın

Üzerinden para göndereceğiniz site, eğer yeterince tanınmış ve bilinen bir firmaysa, Google üzerinden yaptığınız aramalarda, site ile ilgili birçok bilgiye ulaşabilirsiniz. Kullanıcı yorumlarına da bakarak, mümkün olduğunca geniş kapsamlı bir araştırma sonucunda, site üzerinden alışveriş yapmaya başlayın.

2-Anormal Derecede Ucuz Fiyatlara Kanmayın

Takdir edersiniz ki, güvenilir firmaların sattığı ve piyasa değeri çok yüksek olan bir ürün, beklendiğinden çok daha ucuza satılmaz. İkinci el ürünlerin dahi, aşağı yukarı standart fiyatları vardır. Son zamanlarda, anormal derecede ucuz fiyata satılan bir ürün için ödeme yapıp, kapılarına gelen ürünün almak istedikleri olmadığını gören, çok sayıda insan ve vaka mevcut. Fiyat araştırmasını yaptıktan sonra, standart fiyatın anormal miktarda altındaki fiyatlarda satılan ürünlere, kuşkuyla yaklaşmalısınız.

3-Sitenin Adres Ve Telefon Numarası Bilgilerini İnceleyin

Güvenilir bir firmanın, mutlaka bir ofis adresi, telefon numarası ve çalışan yetkilileri bulunur. Adres ve telefon numarası bilgisi vermeyen sitelerden, bir adım uzak durun. Telefon numarası yazıyorsa, o telefonu arayıp adres bilgileri, istediğiniz ürünün stokta bulunup bulunmadığı, kargoya ne zaman verileceği gibi, oldukça basit sorular, size yardımcı olabilir. Aradığınız yetkilinin adını da mutlaka sorun ve not edin. Bazen yoğunluk yaşasalar da, ciddi firmalar size mutlaka döneceklerdir.
7Sadece Kapıda Ödeme Seçeneği Olan Sitelere Dikkat Edin

İnternet üzerinde, sanal pos cihazı ya da kapıda ödeme seçenekleri mevcuttur. Aynı mağazalardaki gibi, iki şekilde de ödeme yapılabilir. Ama bazı dolandırıcılar, bankalardan sanal pos yetkisi almak çok zor olduğu için, bunu alamazlar ve sadece kapıda ödeme seçeneğini kullanırlar. Bu sitelere karşı temkinli olun.

4-3D Secure Şifrelemesine Dikkat Edin

Kartla yapacağınız alışverişlerde, bankalar bu şekilde bir şifreleme yolu ile, kartınızdan ödeme yapılacağı zaman, telefonunuza tek kullanımlık bir kod göndererek, sizin onayınız dışında harcama yapılmasını engeller. Hangi bankanın kartıyla alışveriş yaparsanız yapın, bu yöntemin kullanılabilmesi gerekir.

5-Sosyal Medya Sayfalarına Bakın

Alışveriş yapacağınız sitenin, Facebook, Twitter, Instagram gibi sosyal medya sitelerinde sayfaları olup olmadığına, bu sayfalara gelen kullanıcı yorumlarına dikkat edin. Güvenilir ve kurumsal bir firmanın, Facebook sayfasının olmaması, pek de mümkün değil. Bu sayfaları kontrol edip alışverişinizi daha güvenli hale getirebilirsiniz.
4Fiyat Karşılaştırma Sitelerine Göz Atın

Bir ürün üzerine, tüm internet sitelerinin koydukları fiyatları karşılaştıran siteler mevcut. Bu sitelerdeki kullanıcı yorumlarını, verilen puanları görerek, hangi firmanın daha güvenilir olduğuna dair bir fikir elde edebilirsiniz.

Prisma Nasıl Kullanılır?

Sosyal Medya Uygulaması Prisma Nasıl Kullanılır?

2017 ‘nın en çok beğenilen uygulamaları arasında yer alan Prisma uygulaması gelişmeyi sürdürüyor. Öyleki geçtiğimiz günlerde Google Play Store ve App Store tarafından yılın uygulaması şeçildi.

Fotoğrafları birer sanat eserine dönüştüren sosyal medya uygulaması Prisma şimdi sosyal medya platformuna dönüşmek için ilk adımını attı. Fotoğrafların ardından videoları ve canlı yayınları da tablolara dönüştüren Prisma uygulamasının kullanımı yaz aylarından bu yana daha da artmıştı.

Yapılan son güncellemelerle birlikte uygulamaya profil ve haber akışı bölümleri eklendi. Böylece Prisma ‘yı sadece fotoğraf ve videoları tabloya dönüştürmek için değil, onları paylaşmak için de kullanabileceğiz.

Aynı Twitter ve Instagram’da olduğu gibi diğer profilleri de takip etmek mümkün olacak. Diğer sosyal platformlara ek olarak lokasyon özelliğiyle yakınımızda konumlanan ve yeni fotoğraf ekleyen insanları da takip edebileceğiz.

Boru Hatlarındaki Su Kaçaklarını Gösteren İletken Kağıt Yapıldı

Tesisatçılar bu habere sevinir mi üzülür mü bilemiyoruz;

Dev bir su arıtma sisteminin borularında bulunabilecek bir sızıntıyı bulmak çok zor bir iştir.

Washington Üniversitesi’nden bilim insanlarının geliştirdiği elektrik ileten kağıt su sızıntılarını tespit edebiliyor. Prof. Anthony Dichiara liderliğindeki öğrencilerden oluşan bir ekip, geleneksel kağı üretim tekniklerini kullanarak ağaç fiberleriyle yüksek iletken karbon nanotüpleri karıştırdılar. En başta amaçları elektrik ileten bir kağıt üretmekti. Fakat kağıda yanlışlıkla su damlası gelince , kağıttaki ipsi hücreler hızla şişerek, normal boyun 3 katına ulaştılar.

Nanotüplerdeki bu değişiklik kağıtın iletkenliği bozarak, kağıttan led lambaya aktarılan gücü kesti. Fakat sonrasında kağıt kuruyunca, iletken ağ yeniden oluştu ve tekrar devreye girdi. Ekip şimdi endüstriyel hatlara üzerine bu kağıtları sararak, sızıntıları tespit etmeyi hedefliyor. Eğer herhangi bir sızıntı oluşursa, alarm çalarak, kontrol istasyonundaki teknisyeni uyaracak.

 Ayrıca kağıt sadece suya tepki veriyor, diğer sıvılara tepki vermediğinden yakıtlarda istenmeyen suyu tespitte kullanabilir. İletken kağıtın sıradışı uygulamaları da olabilir, incecik OLED ekranlara enerji verebilecek elektronik gazeteler için kullanılabilir.

kaynak:gercekbilim

Devrimsel Gelişme Kırılgan Ekranlara Son Verecek

Sussex Üniversitesi’nden bilim insanları akıllı telefon ekran kırılması problemine yeni bir çözüm getirdi. Grafen sayesinde akıllı telefon ekranlarını ucuz, daha az kırılgan ve çevreci yapmanın bir yolunu buldu.

 Normalde akıllı telefon ekranlarında kullanılan indiyum kalay oksit, hem kırılgan hem pahalı. İndiyum nadir bir metal ve çıkarırken doğaya verilen zarar büyük. İndiyum kalay oksite alternatif gümüş olsa da, o da pahalı. İşte Sussex Üniversitesi’nden gümüş nano teller ile grafeni birleştirmenin bir yolu bulundur.Yeni hibrit materyal sayesinde, mevcut teknolojilerdeki maliyet ve performans oranı dengelenebilir. Bu materyaller birleştiğinde ise tümüyle yeni bir materyal oluşturulabiliyor. Grafen tek tabakalı karbon atomlarından oluşturduğundan suda yüzebiliyor. Pul şeklinde bir tabaka yaratmak için aynı çocukken yaptığımız patates baskılar bir atom tabakası alınarak gümüş nanotel film şablonuna yapılabiliyor. Bu pul poli(dimetil siloksan) maddesinden yapılıyor, bildiğimiz silikon malzemeler gibi.

 Prof. Alan Dalton : “ Daha öncesinde gümüş nanoteller dokunmatik ekranlarda kullanılsa da, kimse bunu grafenle birleştirmeyi denemedi. Asıl heyecan verici olan grafenin yüzeye serme tekniğimiz. Grafen parçacıkları su yüzeyinde yüzdürerek, onları silikon bir kaşe ile toplayarak aynı patates baskı gibi gümüş nanofilm veya istediğimiz herhangi bir şablona basıyoruz. Bu devrimsel teknik aynı zamanda tabiatı gereği ölçeklenebilir. Bağıl açıdan gümüş nanoteller ve grafeni daha büyük ölçekte üretmek için büyük silindirler, spreyleme makineleri kullanılabilir. Yani yakın bir zamanda kırılan telefon ekranları tarihe karışabilir”.

Daha Yüksek Teknoloji ,Daha Ucuza, Daha Çevreci “Grafene, gümüş nanotel ağının eklenmesiyle elektrik iletkenliği on bin kat arttırıyor. Bunun anlamı çok az bir gümüşle aynı büyüklükteki gümüşle aynı veya daha fazla performans mümkün. Sonuçta yeni ekranlar daha duyarlı ve daha az enerji kullanır olacak.” Her ne kadar gümüşte nadir bulunsa da indiyuma oranla grafenle kaplanacak alan çok küçük. Çünkü grafen doğal grafitten üretiliyor ve doğada bolca bulunuyor. Her ne kadar gümüş kullanımı da havayı kirletiyor olsa da araştırmacılar grafen tabakaların kirleticilerin havaya karışmasını durdurduğunu gösteriyor. Ayrıca yeni geliştirilen film esneyebiliyor bu da yakın gelecekte tümüyle esneyebilen cihazlara imkan tanıyabilir.

kaynak:gercekbilim

Gezegenin düz olduğunu kanıtlamak için...

Zira "düz dünya" cephesi ilginç bir deney yapmak için kolları sıvadı.


61 yaşındaki Mike Hughes, Dünya'nın düz olduğu kanıtlamak için uzaya bir roket göndermeye hazırlanıyor.

Söz konusu proje 'Düz Dünyacılar Araştırma Grubu' adlı topluluk tarafından finanse edilecek.


Hughes, 20 bin dolara mal olacak olan ilk el yapımı insanlı, buharlı roketi ile bilimin insanlarının yalan söylediğini kanıtlayacağı iddiasında.

Benzer bir çıkış geçtiğimiz aylarda ABD'li rapçi B.o.B tarafından da atılmıştı.


ABD'li rapçi B.o.B gezegenimizin düz olduğunu iddia etmiş ve bunu kanıtlamak için uydu göndermeye hazırlandığını duyurmuştu.

Puro Göktaşı

Güneş Sistemi ilk kez yıldızlararası bir ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor. Başka bir sistemden geldiği düşünülen göktaşı, şekli ve boyutlarıyla da bilim çevrelerinde büyük heyecan yarattı.

Araştırmacılar insalığın yıldızlararası ilk ziyaretçisinin gizemini çözmeye çalışıyor. Bilim insanları başka bir yıldız sisteminden gelen bir göktaşının güneş sistemine girdiğini duyurdu.
İlk olarak 19 Ekim’de fark edilen göktaşı Güneş ve Merkür yörüngesi arasından geçti. Çok büyük bir hızla ilerleyen göktaşının "Lara" yıldız sisteminden geldiği sanılıyor.

Araştırmacıların havai dilinde haberci anlamına gelen "Oumuamua" adını verdiği göktaşı şekliyle de benzerlerinden ayrılıyor. 400 metre uzunluktaki göktaşının genişliği 40 metre. Araştırmacılar onun için "puro göktaşı" betimlemesini yapıyor.

Göktaşı her 7,5 saatte bir kendi ekseninde dönüyor. Oumuamua’nın 1 Kasım’da Mars’ın yörüngesinden geçtiği, 2018’de ise Jüpiter’in yörüngesine ulaşacağı belirtiliyor

Biliminsanları göktaşının Güneş Sistemi'ndeki asteroid'lere benzer yapısı nedeniyle, dünyaya benzer gezegenlerin başka yıldız sistemlerinde de görülebileceği yorumlarını yapıyor. 14 Ekim'de dünyaya 24 milyon km yaklaşan göktaşının Güneş Sistemi'ne bir daha dönmeyeceği ifade ediliyor.

Apple geri dönüştürülmüş materyallerle

Apple üretim süreçlerinin mümkün olduğunca çevre dostu olması istiyor. Şirket bu amaç doğrultusunda çevre politikalarını geliştirmek adına sürekli bir çalışma yürütüyor. Apple hem düzenlediği etkinliklerde hem de ürün sayfalarında cihazlarının üretim süreçlerinin çevreye minimum derecede etki yaptığının altını çiziyor. Şirket bünyesinde kirliliği azaltmak veya geri dönüşümü artırmak için çalışan özel ekipler bulunuyor. Bu ekiplerin çalışmalarının meyvesi sonunda alınıyor gibi görünüyor. Apple iPhone ve MacBook üretiminde geri dönüştürülmüş materyaller kullanmayı planlıyor.

Cupertino merkezli şirketin bu planını, çevre konusundaki en yetkili ismi olan Lisa Jackson açıkladı. Apple’ın çevre, politika ve sosyal girişimlerden sorumlu başkan yardımcısı olan Jackson, news.com.au sitesine verdiği röportajda ürünlerinde tamamen geri dönüştürülmüş veya yenilenebilir materyaller kullanma konusunda kararlı olduklarının altını çizdi. Jackson bu hedef doğrultusunda “Suçla mücadele eden polisler” gibi sıkı çalıştıklarını belirtti.

kaynak:tamindir

Galaxy X?!

Galaxy X’in izine destek sayfasında rastlandı

Samsung’un katlanabilir bir akıllı telefon üzerinde çalıştığına dair haberler bir süredir etrafta dolaşıyor. Galaxy X olarak anılan telefon hem Bluetooth SIG’den hem de Güney Kore’nin Ulusal Radyo Kurumu’ndan gerekli sertifikaları almıştı. Ancak şirketin internet sitesindeki destek sayfasında görülen SM-G988N0 kod adı, telefonun çıkışının iyiden iyiye yaklaştığını gösteriyor. Destek sayfasının hazırlanması, Samsung Galaxy X için resmi duyurunun yakında gerçekleşebileceğini düşündürüyor.

Bahsi geçen destek sayfasına sadece Samsung’un Korece web sitesi üzerinden erişilebiliyor. Bu da akıllı telefonun ilk olarak deneme amacıyla sadece şirketin ana vatanı Güney Kore’de satışa sunulabileceği ihtimalini akıllara getiriyor. Samsung’un ilk etapta üretim kapasitesini ve ilgiyi ölçmek adına 100 bin cihazlık bir pilot üretim gerçekleştirebileceği söyleniyor.

Dropbox Nedir?

Dropbox tablet, telefon veya bilgisayarınızda bulunan önemli fotoğraflar, videolar , dökümanlar ,slaytlar ve dahasını internet üzerinde saklayabileceğiniz bulut ortamına denir.Dropbox tıpkı bildiğiniz bulut depolama araçları google drive , onedrive  box gibi olduğunu söyliyebiliriz.Dropbox depolama ile sahip olduğunuz tüm dosyaları saklayıp yine bu dosyalara Masaüstü, Android, iOS, BlackBerry, Windows Phone gibi platform ve telefonlardan bağlanıp istediğiniz zaman , istediğiniz yerden indirebilir yada çevrimiçi görüntüleyebilirsiniz.

Ücretsiz yer veren dropbox daha fazla yer edinmek isterseniz ücretli olarak alabiliyorsunuz.Oluşturduğunuz dropbox hesabıza Dropbox.com üzerinden ulaşabilir , indirmeden metin içerikleri dosyaları açabilir   , resimleri ön izleme yapabilirsiniz.Ayrıca bu dosyaları internette indirmeye açabilir ve dosyalar üzerinde arkadaşlarınız ile yorum yapabilir, tartışabilirsiniz.

Dropbox nasıl kullanılır ?

Dropbox kullanımı basit ve sade bir site.Yine dropbox programı da bir o kadar basit ve sade.Öncelikle dropbox’ı kullanmak için bir hesap açmış olmanız lazım.Bunun için www.dropbox.com üzerinde bir hesap açınız.Yine dosyalarınıza bu siteden kullanıcı adınızı,şifrenizi girip giriş yapabilirsiniz.İsterseniz programı indirip oradan da hesap oluşturabilirsiniz.

BITCOIN NEDEN DALGALANIYOR

1 bitcoin kaç TL? Haberi hazırladığımız dakikalarda 1 bitcoin'in değeri 30 bin 650 TL'ydi. Peki bitcoin haftaya nasıl başladı? Bugüne kadar değeri nasıl seyretti? 12 Kasım Pazar günü dip noktayı gören bitcoin 23 bin 685 TL'ye kadar indi. Ardından 13 Kasım itibariyle yükselişe geçen bitcoin, takvimler 15 Kasım'ı gösterdiğinde 27 bin 732 TL'ye kadar çıktı. Bu sabah ise 1 bitcoin 31 bin 200 TL'den işlem görüyor.

Bitcoin yine rekor kırdı, 8100 doları aştı

BITCOIN NEDEN DALGALANIYOR? SEBEBİ BITCOIN CASH Mİ?

Bitcoin dünyanın en büyük sanal para birimi; ancak son aylarda ciddi sıkıntılar yaşıyor; zira bu hafta başına kadar oldukça fazla değer yitiren bitcoin'in karşısında hızla popülaritesi artan bir bitcoin cash var. Peki bitcoin cash nasıl ortaya çıktı?

Geçtiğimiz aylarda kripto paraların en popüleri olan bitcoinden bir ayrılan bitcoin cash çatallanma yaşadı. Bu çatallanmanın ana nedeni madencilik protokolünün güncellenmesini sağlamaktı ve görünüşe göre başarıyla tamamlanmış görünüyor. Yeni zincirde 6 blok oluştuğu saatlerde eski zincirde yeni blok oluşmamış olması ve bütün zincirin beraber güncellenmesinin eski zincire bağlı yeni bir kripto para oluşmayacağı anlamına da geliyor.

Kripto para dünyasının heyecan ve merak içinde beklediği SegWit2X‘e kadar uzanıyor bu bölünmenin nedenleri. İptal olan SegWit2X sonrası bir çok yatırımcı alternatifler ararken tercihlerini bitcoin cash olarak kullandı. Üstelik bitcoin cash tercihinde bulunanlar sadece yatırımcılar değildi.

SegWit2X’i gerçekleştirmek isteyen New York uzlaşmasını imzalayan taraflar da yatırımlarını ve madenci güçlerini Cash’e doğru yönlendirdiler ve eğer takip ettiyseniz bitcoin cash bir anda 600 dolar değerinden 2.500 dolara kadar çıktı. Tabii bu kadar madenci Bitcoin Cash’e yönelince artan değeriyle beraber madencilerin ödül kazanması (coin’ler) da zorlaşmış oldu. Aynı zamanda bitcoin tarafında ise ciddi bir düşüş yaşandı ve 5.400 dolar seviyelerine düşen bitcoinde yüz binlerce işlem birikti ve madencilerin ödül kazanması kolaylaştı. Bunu gören bir grup madenci ise tekrar taraf değiştirdi ve bitcoin madenciliği yapmaya başladı.

kaynak: hürriyet

YouTube Google’ın Chromebook reklamını yanlışlıkla kaldırdı

YouTube’un videoları otomatik olarak işaretlemek için kullandığı algoritma, zaman zaman sıkıntıya yol açabiliyor. Son olarak bazı içerik sahiplerinin videolarının sebepsiz yere gelir akışından çıkarılması YouTube’un başını ağrıtmıştı. Ancak son problem ile video paylaşım sitesi tabir-i caizse kendi ayağına sıktı. YouTube Google Chromebook için bizzat Google tarafından hazırlanan reklamı kaldırdı.

Google’ın Chromebook için hazırladığı reklamlardan birinin YouTube tarafından kaldırılması, The Next Web sitesi tarafından gündeme taşındı. Söz konusu problemin çözümü fazla zaman almadı. Ancak problemin çözülmesi probleme dair ekran görüntülerinin internette dolaşmasına engel olmadı

Mars 2020 için ilk başarılı testi gerçekleştirdi!

NASA, paraşüt sisteminin ilk başarılı testini gerçekleştirdi.

NASA, ASPIRE projesiyle keşif aracı kızıl gezegenin atmosferine girdiğinde, yüzeye sakin ve güvenli bir iniş gerçekleştirmeyi amaçlıyor. Mars 2020 görevi için testlere başlanan ASPIRE projesinin ilk başarılı testi NASA'nın sosyal medya hesaplarından paylaşıldı.

NASA’nın Kaliforniya’da yer alan Püskürtmeli İtiş Gücü Laboratuvarı mühendislerinden Ian Clark, Herşey planlandığı gibi, hatta daha iyi gitti. dedi. NASA’nın Wallops Uçuş Tesisi'nde bir Black Brant IX roketiyle test edilen paraşüt önce atmosfer dışına çıkarıldı, 51 kilometre yüksekliğe ulaşan roket yükünden ayrıldı ve 42 saniyelik bir serbest düşüşten sonra 42 kilometre yükseklikte, sadece yarım saniye içinde açılarak testten başarılıyla geçti.

NASA’dan yapılan açıklamaya göre, test tümüyle başarıyla tamamlandı. Paraşüt ve taşıdığı yük Atlantik Okyanusu’na düştü ve yük ve paraşüt incelemeler için okyanustan alındı. Bir sonraki testin şubat ayında gerçekleştirileceği duyurulurken, testlerde paraşütün güçlendirilmiş bir versiyonunun kullanılması bekleniyor. NASA’nın Mars 2020 görevinin amacı ise, olası bir yaşam izini araştırmak olarak duyuruldu.

kaynak: teknolojioku

Nvidia GeForce 388.31

Nvidia GeForce 388.31 güncellemesi çıktı!

Ekran kartı (CPU) tarafında uzun süredir liderliği elinde bulunduran Nvidia, donanımsal üstünlüğünü sürekli yayınladığı güncellemeler ile yazılım tarafında da sürdürüyor. Yeni çıkan oyunlar için hemen güncelleme yayınlayan ve oyunlarda performans artışı sunan Nvidia, şimdi de Nvidia GeForce 388.31 güncellemesini yayınladı.

Nvidia GeForce 388.31 güncellemesi ile; Assassin’s Creed Origins, Call of Duty: WWII, Destiny 2, Forza Motorsport 7, Injustice 2, Middle-earth: Shadow of War, Need for Speed Payback, Star Wars Battlefront II, The Evil Within 2 ve Wolfenstein II: The New Colossus oyunlarında performans artışı sağlanıyor.

Güncelleme ile ayrıca Nvidia GeForce GTX 1070 TI ekran kartına OpenGL 4.61 sürümüne destek veriliyor. GameStream de sadece Windows 10'da HDR desteğine kavuşuyor. Ayrıca SLI ile bağlanan Nvidia ekran kartlarında performans artışı sağlanıyor.

kaynak:teknolojioku

Snapchat Türkiye stickerları kullanma sunuldu

Dünyanın en çok kullanılan sosyal ağlarından bir olan Snapchat programına Türkiye’ye özel sticker’lar geldi. Dağıtıma sunulan yeni güncelleme ile Snapchat’te yerel görsellerimiz yer alacak.

Dağıtımı yapılan yeni stickerların en önemli özelliği Türkiye’ye özel olması.  Bundan böyle paylaşımlarınız çok daha yerel temalı olabilecek. Yayınlanan güncelleme ile arkadaşlarınızın Snap’lerini izlemek için kişinin adına basık tutmanız yeterli olacak. Bu şekilde onlara snap yollamanız da mümkün.

iOS sürümüne gelen önemli bir yenilik ise paylaşımlara Snapchat’in de eklenmesi oldu. Dokun ve paylaş özelliğinde artık bu uygulamayı da görebileceksiniz. Snap Haritası’nda Hayalet Modu’nu ne kadar kalmak istediğinizi kendiniz belirleyebileceksiniz.
Snapchat ile başlayan yüz değiştirme furyasında en popüler yüz değiştirme uygulamalarını sıraladık! Hem iOS hem de Android için güzel uygulamalar var.

Ülkemize özel olarak hazırlanan stickerları kullanmak için videoya veya fotoğraflı paylaşım kaydını yaptıktan sonra Sticker ikonuna basmanız yeterli. Normal şekilde kullanılan stickerlar arasında, ülkemize özel stickerlar da karşınıza çıkacak. Bu etiketler arasında ölçeklendirme ve birden fazla etiket kullanımı da mümkün.

Android ve iOS için yayınlanan bu güncelleme ile cihaz bazlı etiketler de ekleyebilirsiniz. Bunların arasında hava durumu, rakım, pil durumu gibi yenilikler de var. Güncellemenin yerelleştirme desteği ile “kanka” etiketi de uygulamanın ekosistemine dahil edildi.

iOS ve Android için yayınlanan Snapchat’e yazılımını Google Play Store ve AppStore üzerinden güncelleyebilirsiniz.

S9 sürprizlerle gelebilir!

Samsung Galaxy S9 sürprizlerle gelebilir!

Samsung ile ilgili başarılı sızıntılar paylaşan Ice Universe son olarak, yeni cihazın yeni model AKG kulaklık seti ile birlikte geleceğini paylaşmış durumda. Ayrıca, kulaklıkların Bluetooth özellikli yani kablosuz olarak gelme ihtimali de bulunuyor. AKG’nin bu tarz bir kulaklığı bulunmuyor ancak Samsung’un kendi IconX modelleri bulunuyor. Yani IconX’lere AKG dokunuşu ile karşılaşabiliriz.

Hali hazırda Galaxy S8 ve Note 8 modelleri ile gelen kablolu kulakların da AKG imzası taşıdığını hatırlatalım. Kulaklık girişi de cihazda yerini almaya devam edecek gibi gözüküyor. Kısacası, kutudan kablolu kulaklık çıkması ihtimalini de göz ardı etmesek iyi olur.


Cihazda dikey çift kamera geleceği de beklentiler arasında. Bu kameranın parlama önleyici geniş bant yansımasız katmanlı hayalet teknolojisine sahip olacağı söyleniyor. Bu kaplama sayesinde çift görüntü ve yansımaların önüne geçiliyor. Şu anki çoğu telefonda bu tarz kaplamalar bulunuyor. Bu S9’da bulunacak kaplamanın nasıl bir fark yaratacağı ise merak konusu.

Akıllı telefon çıkana kadar daha birçok sızıntıyla karşılaşacağımıza kesin.

kaynak:shiftdelete

Apple A11X

Apple A11X işlemcisi ile yine rakiplerine fark atacak!

Apple’ın Eylül ayında tanımını gerçekleştirdiği iPhone X ve iPhone 8 modellerinde yer verdiği A11 Bionic yonga setinin, günümüz mobil cihaz sektörünün en güçlü işlemcilerden birisi olduğu tartışmasız bir gerçek.

Mobil işlemciler konusunda başarısını kanıtlayan Apple, iPhone ve iPad modellerinde yer verdiği A serisi işlemcileri ile son yıllarda performans konusunda kullanıcıların tüm endişelerini ortadan kaldırmayı başardı.
Apple A11X sekiz çekirdekli bir yapıda olacak!

Bu kapsamda ilkbahar döneminde yeni iPad modelleri ile birlikte iPhone’da kullandığı en yeni yonga setinin X versiyonunu duyuran Apple, son günlerde yeni A11X işlemcisi üzerinde yoğun bir mesai harcıyor.

Şirkete yakın kaynaklar tarafından paylaşılan bilgilere göre, teknoloji devinin ilk sekiz çekirdekli işlemcisi olma özelliğini taşıyacak olan Apple A11X, TSMC’nin 7 nm fabrikasyon süreci üzerine inşa edilecek.

Apple A11X işlemcinin, üç adet yüksek performanslı Monsoon ve beş adet enerji verimliliği sunan Mistral çekirdeğine ev sahipliği yapması bekleniyor.

kaynak:chip

Bitcoin Nedir?

İnternet dünyasında son yıllarda popüler bir hale gelen ve yeni para birimi olarak görülen Bitcoin, birçok tartışmayı ve hukuki olayı beraberinde getiriyor olsa da, son zamanlarda oldukça büyük firmalar tarafından destekleniyor. Peki, Bitcoin nedir? Bizde değeri son dönemde inanılmaz bir şekilde artarak yatırımcıların odak noktasına haline gelen bu para birimi hakkında, merak edilenleri sizler için bir araya getirdik.

Bitcoin Nedir?

Satoshi Nakamoto tarafından 2008 yılında deneysel olarak başlatılan ve günümüzde oldukça popüler hale gelen bir sanal para birimi olan Bitcoin‘in bağlı olduğu bir ödeme sistemi veya herhangi bir merkezi bulunmamaktadır.
Satoshi Nakamoto, aslında Bitcoin’in kurucusu olan ve kısa bir zaman önce ortaya çıkan Avustralyalı Craig Wright‘ın yıllardır kendisini gizlemek için kullandığı isimdir. Transfer işlemleri herhangi bir aracı olmadan doğrudan iki taraf arasında gerçekleşmektedir.

Yani Bitcoin’in hiç bir sahibi olmadığı için, değerini istediği gibi belirleyebilen veya oynama yapabilen tek bir güç bulunmamaktadır.

1 Bitcoin kaç Türk Lirası ediyor? Bitcoin değeri ne kadar?

Bu sanal para biriminin bağlı olduğu bir güç veya merkez bulunmadığı için fiyatını tamamen arz ve talep koşulları belirliyor. Normal ekonomi şartlarında olduğu gibi talep artınca fiyat yükselirken, talep azalınca fiyat düşüyor.

Ancak, bu sana para birimi son yıllarda ciddi bir düşüş yaşamış olsa da, tekrar yükselişe geçtiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.Bu makaleyi ilk yazdığımız tarihte yani bundan yaklaşık 1 yıl önce, 1 BTC yaklaşık 1,361.68 TL seviyesindeydi. 12 Ekim itibarıyla yeni bir rekora imza atan Bitcoin, 18.300 TL seviyesini gördü.

Üstelik uzmanlar, Bitcoin’in halen hak ettiği seviyede olmadığını ve yükselmeye devam edeceğini savunuyorlar.

Yine günümüz ekonomisinden bir örnek vermek gerekirse, dolar veya euro düşünce yüksek oranlarda alım yaparak, yükseldiğinde satan kişiler, sanal para için de aynı yatırımı gerçekleştiriyorlar.

Gün içerisinde değerinde ciddi değişimler olabildiği için, düşük kurdan alım yapmış olan kişiler 1 günde ciddi kar elde edebiliyorlar

Link Yapısı Benim İşimi Nasıl Etkiler?

Sosyal İlişkiler Kurma

Link yapısı diğer alakalı web siteleri ve bloglarla bağlantı kurarak sektörünüzdeki etkileşimcilerle sosyal ilişkiler kurmanızı sağlar. Ve bu da işletmenizin tanınması ve saygı görmesi anlamına gelir.
Site Trafiği

İlgili ve harici bir başka web sitesinden gelen link yapısının yönlendirmesi sayesinde trafik akışı ve satış oranlarında yüksek artış olasığı sağlar.

Marka Değeri

İyi bir link yapısı yönetimi, markanızı oluşturmanızda ve işinizde bir otorite olarak kurulmanıza yardımcı olabilir. Oluşturmuş olduğunuz, şirketinizin uzmanlığını gösterebilen içerikler için bağlantı kurma teknikleri kullanabilir ve içeriğinizi yayabilirsiniz. Ve bu da insanların da aynı içeriği yaymaya başlamaları anlamına gelir ki bu daha fazla link demektir. Daha fazla link ise bahsettiğimiz gibi daha önde sıralama sonuçları demektir.

Görüldüğü üzere link yapısı teknikleri SEO açısından oldukça önemli ve doğru bir çalışma gerektiren bir iştir. Web sitenizi arama sonuçlarında görünür kılmak için mecburi bir uygulama olmaya başlamıştır ve işini bilen bir uzman ile çalışılmasını gerektirmektedir.

kaynak: seoajanaslari

Sorry: Özür Dilemenin Kolay Yolu

Hepimiz hayatımızın bazı noktalarında aptalca şeyler söyleriz veya yaparız. Genelde zarar verdiğimiz kişiden özür dileriz ve hayat devam eder. Ama, günümüzün her tür uygulamayı barındıran çılgın dünyasında, önümüzdeki hafta bir yeni uygulama ile daha tanışacağız. Bu uygulama özür dilemenize yarayacak ve zarar gören kişi, özrü kabul edip etmediğini size söyleyebilecek.

İsmi sadece Sorry olan uygulama 14 Kasım'da ünlü yorumcu Greta Van Susteren'den gelecek. Açıklanan pek fazla detay yok; özellikle de desteklenen işletim sistemleri bilinmiyor ama Van Susteren, uygulamanın nasıl çalışacağıyla ilgili bazı ipuçları verdi.

Bir arkadaşınızdan gelen özürleri "kabul" veya "ret" edebileceksiniz; bu, arkadaşınızla sizin aranızda kalacak. Bunun yanında, ünlü insanlardan gelen "herkese açık" özürler de olacak ve insanların bu özrü ne oranda kabul ettiğini hepimiz göreceğiz.

Van Susteren, buna örnek olarak Kathy Griffin'in, espri amaçlı olarak ABD Başkanı Donald Trump'ın kellesine benzeyen bir şeyi tutarken fotoğrafının çekilmesini gösterdi. Böyle bir durumda insanlar, Kathy Griffin'in özrünü kabul edip etmediklerine dair oy verebilecekler. Van Susteren, araştırmacı takımının verilerine göre sosyal medyada her gün 475.000'den fazla özür dilendiğini söylüyor.

Kulağa çılgınca gelse de, muhtemelen bunu deneyecek çok insan olacak. Kişisel alanda çok fazla ilgi görmeyebilir ama özellikle siyasi ve eğlence sektörü skandalları konusunda dilenen özürler de çok popüler olması mümkün. Bugünlerde herkesin insanların içtenliği konusunda şüpheleri var. Bu uygulama da aslında bunun üzerine kurulu.

kaynak:chip

İnsan beyni üretildi!

Bilim adamları geçtiğimiz günlerde hayvan bedeninde insan beyni üreterek bilimin geldiği son noktayı dünyaya duyurarak büyük şaşkınlık yarattı.
İnsana benzerliği ile tanınan fareleri kullanarak üretilen bu beyinler, küçük boyutlarda olsalar da zamanla büyüyerek insan beyninin sahip olduğu çoğu işleve sahip olabiliyorlar.

Hatta çeşitli ilaçlara tıpkı insan beyni gibi cevap verebilen bu yapay beyinler 2 ay kadar yaşayabiliyor. Bilimsel açıdan baktığımızda oldukça sevindirici ve umut verici bir gelişme olan bu çalışma, zihinsel hastalıkların tedavisinde büyük rol oynayacak gibi gözüküyor.

Etik olmayan bir şekilde insan beyni üretildi!

Çalışma sonucunda hayvanlar üzerinde insan beyni üretildi fakat bilim dünyasının tartıştığı konu ise bambaşka. Hayvan vücudu üzerinde üretilen insan beyninin etik boyutunu tartışan bilim insanları, Society for Neuroscience toplantısında bu konudaki endişelerini daha net bir şekilde ifade edecek gibi gözüküyor.

Allen Beyin Bilimleri Enstitüsü başkanı Cristof Koch, konuyla ilgili olarak açıklama yaptı. Yaptığı açıklamasında bilimin çok hızlı ilerlediğini ve etik kuralların yenilenme sürecinin bilimin hızına yetişemediğini belirtti.

Bakalım üretilen bu insan beyni bilim dünyasındaki tartışmalara rağmen devam ederek sağlık dünyasında çığır açabilecek mi?

Bulut Teknolojileri

Eskiden bir diske en fazla bir şarkı kaydede biliyorken şimdilerde ''sınırsız hafıza'' revaçta!
Veri merkezleri, dijital dönüşüm çağında ortaya çıkan yeni teknolojilerin de etkisiyle işletmelerin ihtiyaçlarını karşılamak için yüksek seviyede bir erişilebilirlik sağlıyor. Aynı zamanda kritik veri, uygulama ve yazılımların barındırıldığı esnek bir yapıya bürünüyor.

Dijital dönüşüm ve bulut teknolojileri ile birlikte veri merkezleri, sadece büyük şirketlerin hizmet aldığı yapılar olmaktan çıkarak, tüm ölçekteki şirketler için de verilerin güvenle ve uygun maliyetlerle barındırılmasını sağlayan birer adres haline geldi. Bu dönüşümle birlikte ortaya çıkan veri miktarı da durmaksızın artıyor.

Araştırma şirketi IDC, 2020 yılında internete bağlı cihaz sayısının 32 milyara ulaşacağı ve dünyadaki verilerin yüzde 10’unu oluşturacağını öngörüyor. 2013-2020 yılları arasında dijital dünyanın 4,4 trilyon gigabayttan 44 trilyon gigabayta çıkarak 10 kat büyümesi bekleniyor. 2013’te dijital dünyadaki veri miktarının yüzde 20’sinden azı bulut sistemlerine taşındı. 2020’de ise bu oran iki katına çıkarak yüzde 40’a ulaşacak.

kaynak:shiftdelete

Güçlü Lityum-İyon piller

Bilim adamları her geçen gün bataryalı sistemleri geliştirmek ve ömürlerini uzatmak için araştırma merkzlerinde kafa patlatmaya devam ediyorlar.

Virginia Commonwealth Üniversitesi, Beşeri ve Toplumsal Bilimler Fakültesinin Fizik Bölümü’nde seçkin bir profesör olan Puru Jena  “Lityum iyon pillerin, bir pil elektrotundan diğerine şarj edilmesine yardımcı olan sıvı haldeki elektrolitlerden kaynaklanan kararsızlığı bilim insanlarının önleyebileceği bir tehlikedir” dedi.  Bu kararsızlığa rağmen, sıvı haldeki elektrolitler, daha kararlı katı hal elektrolitleri üzerindeki iletken üstünlüğü nedeniyle lityum iyon pillerde yaygın bir haldedir.

Jena ve Fizik Bölümü’ndeki  meslektaşı  Hong Fang’in yaptığı teorik araştırmalar, katı hal elektrolitlerin sadece sıvı eşdeğerlerine yardımcı olmakla kalmayıp aynı zamanda çok dengeli bir şekilde tasarlanmasının mümkün olduğunu göstermektedir.  Bu ay Ulusal Bilimler Akademisi Bildiriler Kitabında yayınlanan bulguları daha güvenli ve daha güçlü lityum iyon pillerin oluşturulmasına olanak sağlayabilir.

Bir pilin merkezi olan elektrolitler, pozitif ve negatif iyonlardan oluşan tuzlardır. Pozitif iyonlar, elektronlardan daha fazla protonu olan atomlar iken, negatif iyonlar protonlardan daha fazla elektrona sahip olan atomlardır. Bir lityum-iyon pilde pozitif lityum iyonları, elektrolitler vasıtasıyla elektrotlar arasında akar. Lityum iyonları sıvı haldeki elektrolitler yoluyla serbestçe akabilir ancak iletkenliği olumsuz yönde etkileyen katı hal elektrolitlerde daha az hareketlidir.

Araştırmacılar katı haldeki elektrolitlerdeki iletkenliği geliştirmek için tek bir negatif iyonun alındığı bir hesaplama modeli üretti. Negatif küme iyonları  (protonlardan daha fazla elektron içeren atom grupları) mevcut olmayan iyonu değiştirmektedir.

Bilim adamları daha önce başka araştırmacılar tarafından test edilmiş belirli bir katı hal elektrolit üzerinde bir bükülme kavramsallaştırdı. Aslında, “antiperovskites” adı verilen bir kristal ailesine ait olan elektrolit, üç lityum atomundan ve bir oksijen atomundan yapılmış pozitif iyonları içeriyordu. Pozitif iyonlar negatif bir iyon olan tek bir klor atomuyla birleştirildi.

Hesaplama modelinde, klor atomu, bir bor atomu ve mevcut pozitif iyonlara katılan dört florin atomu tarafından oluşturulan negatif küme iyonu atomuyla değiştirilir. Potansiyel olarak iletkenliği arttırmak için negatif küme iyonlarının diğer kombinasyonları da belirlendi.  Dr. Fang “Klor iyonunu küme iyonlarıyla değiştirmek iletkenliği artırıyor. Çünkü bu iyonlar daha büyük ve lityum iyonlarının hızlı bir şekilde sıvıya dönmüş gibi hareket etmesine izin veriyor ” dedi.  Şu anda  Dr. Jena ve Dr. Fang, nihai lityum iyon pil uygulamaları için laboratuvar ortamında hesaplama modellerini test etmek için ortak araştırmacılar arıyorlar.

kaynak:bilim.org

iPhone 8 Plus, Apple tarihinde bir ilke imza attı!

iPhone 6 Plus’ın satışa sunulması ile birlikte yıllardır küçük ekranlı akıllı telefon kullanan müşterilerinin karşısına bir phablet modeli ile çıkan Apple, daha fazla kullanıcıya ulaşırken alışkanlıkların değişmesini sağlayamadı.

iPhone 8 Plus inceleme iPhone 8 Plus inceleme
Apple'ın iPhone X ile beraber en iddialı yeni modeli iPhone 8 Plus bakalım bizlere neler sunuyor? Tüm cevaplar iPhone 8 Plus inceleme videomuzda.
Zira, 2014 yılında iPhone 6 ile başlayan ve 6S / 7 / 8 şeklinde devam eden iki modelden oluşan akıllı telefon serisinde satış rakamları anlamında bugüne kadar kazanan hep, Plus’ın aksine standart model oluyordu.

iPhone X ne kadar farklı?
iPhone X, dünyada ilk olarak ShiftDelete.Net'te kutusundan çıkmıştı. Şimdi de detaylı iPhone X inceleme videosuyla karşınızdayız.
iPhone X modeli ile son dönemde teknoloji gündeminden düşmeyen şirketin, 2017 yılı 3. çeyrek satış analizlerinin yayınlanması ile birlikte, iPhone 8 Plus modelinin Apple tarihinde bir ilke imza attığı ortaya çıktı.

iPhone 8 Plus satışları, iPhone 8’i geride bıraktı!
Araştırma şirketi Canalys tarafından 2017 yılının üçüncü çeyreğine dair yayınlanan raporda, iPhone 8 Plus’ın yüksek satış rakamları ile, standart olan iPhone 8’i geride bıraktığı görülüyor. Bu kapsamda Apple tarihinde ilk defa bir Plus modeli, standart modelden daha fazla satışa ulaştı.

iPhone 8 Plus
Genel tabloya baktığımızda, yılın üçüncü çeyreğinde 11.8 milyon satış rakamına ulaşan iPhone 8 serisi, geçtiğimiz yıl 14 milyon seviyesine ulaşan iPhone 7 serisinin gerisinde kalıyor. Bu kapsamda yeni iPhone modellerine ilginin geçtiğimiz yıllara kıyasla düşük olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.

iPhone 8 serisine olan ilginin geçtiğimiz yıllara göre düşük olmanın en büyük iki nedeni olarak, Apple’ın benzer tasarımı kullanmaya devam etmesi ve kullanıcıların iPhone X’e odaklanması gösteriliyor.

kaynak:shiftdelete

Vortx ile 4.boyuta merhaba

Vortx, aslında bakıldığında tıpkı bir hoparlöre benzeyen bir cihaz. Ancak onu özel yapan şey, hoparlöre benzeyen ızgaralarından size ortamı hissettirmesi. Peki nasıl oluyor?

Cihaz’ın kurulumu oldukça basit. Sadece bilgisayarınızın iki yanına bağlıyor ve açıyorsunuz.

Cihazı açtıktan sonra; oynadığınız oyun ve izlediğiniz film, cihaz tarafından anlık olarak inceleniyor. Ve bu incelemeye sonucu ortama en yakın tanımlamaya göre yüzünüze doğru bir hava üfleniyor.

Örneğin oyunda bir alevin yanına yaklaştığınızda, veya soğuk olan bir ortamda bulunduğunuzda, Vortx’in ızgara delikleri üzerinden yüzüne doğru sıcak veya soğuk hava üfleniyor.

Eğer çok rüzgarlı bir alandaysanız, aynı şekilde size ortamı hissettirecek yoğunlukta rüzgar üfleniyor.

Oldukça portatif görünen ve şık tasarımıyla dikkat çeken ürün, herhangi bir gereksinim istemiyor. Oynadığınız oyun veya izlediğiniz filmin hiçbir şekilde cihaz tarafından destekli olmasına gerek yok. Cihaz bütün incelemeyi, kendisi yapıyor.

kaynak: shiftdelete

Web Tasarımında Dikkat Edilmesi Gerekenler

Kurumsal web siteleri şirketlerin İnternet üzerindeki itibarını belirler. Şirketler ürün ya da hizmetlerini tanıtmak için profesyonel bir ekibe sahip olan Ticari web tasarım firmalarına İnternet sitelerini yaptırmalıdırlar. Logo tasarımları şirketi en iyi şekilde yansıtmalıdır. Şirketin sahip olduğu logo şirketi her alanda en iyi şekilde yansıtmalıdır. Kurumsal web sitesi sade anlaşılır olmalıdır, kullanıcıyı yormamalıdır. Ana sayfanız sitenizin giriş kapısıdır. Çok karışık olmamalıdır.
Firmanızı kısaca anlatmalı, duyurulara ya da kampanyalara ana sayfada yer verilmelidir. Menüler, ziyaretçilerin aradıklarını kolayca bulabilecekleri şekilde tasarlanmalı. İçeriği olmayan başlıklar menüler (başlıklar) olmamalıdır. Ziyaretçilerinizin size ulaşabileceği iletişim bilgileri ve iletişim formu olmalı. Kurumsal web sitesinin mutlaka kolay kullanılabilir yönetim paneli olmalıdır. Sizin, anında ve istediğiniz yerden heran güncelleme yapabilmeniz gerekir. Geliştirilebilir bir yapısı ve kolayy kullanılan bir admin paneli olmalı. Sayfa sınırlaması olmamalı.  Kurumun kurumsal kimliği, kurumsal renkleri, kurumsal yazı stili, kurumsal logosu, vizyonu, hizmetleri, ürünleri ve faaliyetleri hususlarında son derece uyum içerisinde değerlendirilmeli ve kurumsal web site tasarımı uygulanmalıdır. En önemli konuda kurumsal web sitenizin SEO optimizasyonu ve sanal pazar reklam planı yapılmalıdır.
Ticari web tasarım firmaları içinde yer alan ekibimiz DigiWorks Team, sizler için en kaliteli web tasarımları yaratır. Sizlerde hayallerinizdeki web sitesine sahip olmak için bizimle iletişime geçiniz.

0850 577 7670

Harry Potter: Wizards Unite duyuruldu!

Pokemon go'nun etkisini yeni yeni atlatmaya başlamışken, Niantic bombayı patlattı! Dünyanın en sevilen fantastik serilerinden biri olan Harry Potter'ın Pokemon Go tarzı arttırılmış gerçeklik destekli mobil oyununu piyasaya sürecek!

Pokemon Go oyununun arkasındaki stüdyo Niantic, geçtiğimiz yıl milyonları sokağa döken, arttırılmış gerçeklik destekli mobil oyun sektörüne yeni bir yapımla girecek. Uzun zamandan beri merakla beklenen oyun, Harry Potter dünyasını konu alacak, akıllı telefonlar birer asaya dönüşecekler.

Harry Potter: Wizards Unite. Bir sonraki dev yapımın adı. Niantic stüdyosu gene başarılı bir işe imza atacağa benziyor. J.K. Rowling’in satış rekorları kıran 7 kitaplık serisinden beyaz perdeye uyarlanan yapımı 8 film şeklinde izledik. Bugün artık hayatının baharında olan bir çok genç, çocukluğunda Harry Potter efsanesi ile büyüdü.

Warner Bros IE’ye bağlı olan Portkey Games ve Niantic, yaptıkları anlaşmayla bu efsanevi seriyi modern teknolojiye uyarlayacak.

Harry Potter: Wizards Unite, Pokémon Go’da ilk defa deneyimlediğimiz temel prensipleri benimseyen bir sisteme sahip olacak. Ancak bu ken elimizdeki telefonlar birer pokedex değil, büyü kitabı, asa ya da bir büyücünün ihtiyaç duyduğu her şeye dönüşecek. Niantic, "Oyuncular maceralara devam etmek için, büyüleri öğrenip harekete geçirmek, gizemli eserleri ve yerleri keşfetmek ve efsanevi canavarlarla karşılaşıp, ikonik karakterlerle yola çıkmak zorundalar” açıklamasında bulunuyor.

kaynak:chip

2 Teknoloji devi seçimlerde birlikte hareket edecek

Google ve Facebook, Fransa seçimleri için beraber hareket etme kararı aldı. Bu durumun sebebi ise yakın zaman da yaşanan ABD seçimlerindeki yalan haber krizi.

Google, Fransa’daki başkanlık seçimleri öncesi sahte haberlere karşı Facebook ile birlikte mücadele etme kararı aldı. ABD’de gerçekleştirilen başkanlık seçimlerinde onlarca sahte haberin Google’nin News bölümünde yer almasının ardından arama motoru devi kullanıcılarının tepkisi ile karşılaşmıştı. Facebook’un sahte haberleri önlemek için kullandığı işaretleme ve raporlamanın bir benzerinin Fransa’daki seçimlerde Google tarafından da kullanılacağı iddia edildi.

ABD’de yaşanan “11 Eylül” saldırılarının ardından güncel sonuçları ön plana çıkarmak için “Haberler” sekmesini aktif hale getiren Google, sistemde yer alan haberlerin doğruluğunu kontrol etmekte zorlanınca kullanıcıların eleştirileri ile karşılaşmıştı. Donald Trump ve Hillary Clinton’un yarıştığı ABD başkanlık seçimlerinde onlarca sahte haberin “News” bölümünde yer almasıyla birlikte duruma el atma kararı alan Google, çareyi Facebook’un algoritmasında buldu.

ABD’deki olayın benzerini yaşamamak için Facebook’a ait olan işaretleme ve raporlama olanağını kullanıcıların tercihine sunacak olan Google, Fransa’daki başkanlık seçimleri öncesi uygulamanın çalışmalarını devam ettiriyor.

CrossCheck ve Google News Lab’ın yanı sıra işaretleme ve raporlama sistemini devreye sokacak olan arama motoru kullanıcılarına daha iyi bir deneyim sunmak amacıyla Fransa’daki başkanlık seçimlerinde Facebook ile birlikte hareket edecek.

kaynak: cnnturk

Google Algoritmaları

Her gün yenilenen ve değişen teknolojiye ayak uydurmak giderek zorlaştı. Firmalar bu büyük yarışta yer edine bilmek için bin bir cambazlığa ve hileye baş vurmak istese de google yarattığı ceza sistemi ve algoritmaları sayesinde bunlara pek müsaade etmiyor.

Google yarattığı her algoritma ile bir öncekini tamamlayacak biçimde üretimler yapıyor ve kurallar koyuyor. Bu nedenle key words den tutunda site başlığı, içeriğine kadar her  bir unsur önem teşkil ediyor.

Sizler de doğru hizmeti almak, gerekli araştırmaları yapmak ve adımları atmak için Digiworks Team ile iletişime geçe bilirsiniz.

0850 577 7670

Finkafe Nedir?

Her geçen gün sosyal medya platformlarını bir yenisi ekleniyor fakat bu defa haber türk yapımı bir aplikasyondan geliyor. Donanımı ve yazılımı tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve %100 yerli sosyal medya platformu Finkafe sıra dışı özellikleri ile büyüyor. Yerli sosyal medya platformu Finkafe’yi hayata geçiren Mobil Finans Teknoloji Hizmetleri’nin A.Ş. (MOBİFİN) Yönetim Kurulu Başkanı Arif Ünver, Finkafe’nin özelliklerini ve hedeflerini gerçekleştirilen sohbet toplantısında anlattı.

Teknolojinin artık hayatın bir parçası olduğunu belirterek, sosyal medyanın kullanım alanları ve günlük hayata etkileri hakkında bilgi veren Arif Ünver, sözlerine şöyle devam etti: “Finkafe’yi hayata geçirdiğimiz günden bu yana kullanıcı sayımız giderek artıyor. Aralarında spor, siyaset, magazin gibi içeriklerin olduğu 20 farklı başlık bulunuyor. Konuları ayrıştırma-kişiselleştirme özelliğimiz ile kullanıcı deneyimini artırdık. 29 farklı dil seçeneğine sahibiz. Bunun yanı sıra video streaming özelliği ile yüksek boyutlu videoları sıkıştırarak paylaşabilme imkanı sunuyoruz. Kullanıcılarımız, 280 karakter kullanabilir. Dileyenler, cep telefon onayı ile 500 karakter kullanabilir. Kullanıcılar, platformu kullanan tanıdıklarıyla anlık yazışmalar da gerçekleştirebilir. Bu özellikler sayesinde kullanıcı sayımız 100 bine ulaştı.”

Beğenmeme hakkınız var!

Finkafe’de diğer sosyal medya platformlarından farklı olarak, ‘Beğenmeme’ butonunun da bulunduğunu ifade eden Ünver, “Sunucu tarafı yatırımlarımızı da Türkiye’de yapmaya karar verdik ve bunu şu an itibarıyla tesis ettik. Türkiye sınırları içerisine sunucular getirdik, kod yazdık ve kodları sisteme entegre ettik. Türkiye’de şu ana kadar yapılan ilk server yatırımını gerçekleştirdik. Mobil tarafta yer alan IOS ve Android uygulamaları da hayata geçirdik” diye konuştu.

Robot hesap yok

Diğer sosyal medya platformlarında sahte hesapların olduğuna dikkati çeken Ünver, Finkafe’de robot hesapların açılmayacağını ve bu sayede sosyal medyadaki bilgi kirliliğinin önüne geçilebileceğini söyledi. Ünver, içinde matematikçilerin de yer aldığı 50 kişilik akademisyen bir grubun görev yaptığı Finkafe’nin, siber saldırılara karşı dirençli olduğunu da vurguladı. Finkafe'nin seviyeli, güvenli, eleştiriye sonuna kadar izin veren, çocuklar tarafından bile kullanabileceğini ifade eden Ünver, bir yılda 15 güncelleme yaptıklarını bildirdi.

kaynak: teknolojioku

Samsung'un Yeni Reklam Filminde Apple Göndermesi

Samsung, yayınladığı yeni reklam filminde bir iPhone kullanıcısının dramını ele aldı. İşte o reklam filmi ve haberin detayları;
Samsung ile Apple arasındaki rekabetin yıllardır sürdüğünü hepimiz biliyoruz. Çıkan yeni akıllı telefonlar ve özellikler ile kıyasıya bir mücadele içinde olan iki dev şirket, kullanıcıları da garip bir “benim telefonum daha iyi” yarışını sokuyor.

Kısacası; Apple ile Samsung’un savaşı hepimizin malumu. İşte tam da bu noktada; Samsung’un yeni reklam filminin epey konuşulduğunu belirtmek isterim. Zira Güney Koreli teknoloji devi, reklam filminde yıllardır iPhone kullanan bir adamın dramını işledi.
Yılın en iyi telefonu seçilen Samsung Galaxy S8’in üreticisi, yeni reklam filminde iPhone ile resmen dalga geçti.

Reklam filminde 2007 yılından bu yana sürekli iPhone alan bir kullanıcı ile Samsung kullanan kız arkadaşının hikayesi anlatılıyor.
Tabii, odak noktası aşktan ziyade aşıkların kullandığı telefonlar arasındaki farklılıklar!
Örneğin; ikili birlikte suya düştüklerinde, Samsung cihazına hiçbir şey olmazken, zavallı adam iPhone’nunu pirinç dolu bir kase içine atıyor. Ya da telefonunda yeterli yer olmadığı için istediği gibi özgürce çekim yapamıyor. iPhone kullanıcısının başına daha neler mi geliyor?
İlaveten, Apple ürününün devrim yaratan özellikleri arasında gösterilen kablosuz şarjı ile 3.5 mm kulaklık girişiyle de dalga geçiliyor.
Ve bilin bakalım, eğlenceli reklam filmine hangi şarkı eşlik ediyor? Chyvonne Scott’un seslendirdiği, ilerliyorum ya da değişiyorum anlamına gelen “I’m Moving On” parçası!